Aydın Ilgaz’ın sıcaklığı yüreklerde / Kadir İncesu

İstanbul Kitap Fuarı’nı heyecanla bekledi bu yıl hemen hemen herkes… Pandemi nedeniyle artan özlem; heyecanı, coşkuyu zirveye taşımıştı. Bu dönemde görüşme imkânı bulamayanlar için bir bayram havası yaratmıştı kitap fuarı. Bu süreçte en çok bir araya geldiğimiz kişiydi Aydın Ilgaz… Fuar alanına girdiğimde ayaklarım beni önce Çınar Yayınları standına doğru götürdü. Hem kitap imzalıyor hem de sohbet ediyordu okurlarıyla. Sonrasında beni gördüğünde “Ooooo Kadir Bey, hoşgeldiniz! Ulan sen de bizim fotoğraflarımızı çekerek meşhur oldun!” dedi kahkahalarla. Ayaküstü lafladık, bir kaç fotoğrafını çektim. Okurlarını fazla bekletmemek için yavaşça uzaklaştım yanından.

Aydın abiyle iş görüşmesine gittiğim günü unutmam mümkün değil. 10 Mayıs 2004. 3 saat süren görüşmemizin son bir dakikasında iş, kalanında ise edebiyat, kültür, sanat üzerine konuşmuştuk. Birlikte çalışacağımız 8 yılın nasıl geçeceğinin de göstergesiydi bu anlar…

Rıfat Ilgaz’ın, “Tacım, tahtım sana emanet!” dediği Aydın Ilgaz, babasının ülkemizdeki sesi olmuştur. 1980’li yıllarda babası Rıfat Ilgaz’ın kitaplarına kolay kolay ulaşılamaması, yayıncıların yalnızca “Hababam Sınıfı”nı yayınlamak istemelerinin yanı sıra, 12 Eylül sonrası babasının gözaltına alınması da Çınar Yayınları’nın kurulmasına neden olur.

Hiç Eksilmedik, Çoğaldık

Daha önce de yayınevi kuran baba ile oğul birlikte çıkarlar yayıncılık yoluna 1983 yılında. Çınar Yayınları, ilk kitabı “Kulağımız Kirişte” ile katılır İstanbul Kitap Fuarı’na… Tek kitapla başlar uzun yıllar sürecek serüven. Çınar Yayınları, Rıfat Ilgaz’ın hayatını kaybettiği tarihe kadar başka yazarların kitaplarını yayınlamaz.

Yayıncılıktan beklentilerini yıllar sonra şöyle açıklamıştı: “Bu işe beklentilerle girmedim. İnandığım, değer verdiğim yapıtları çoğaltmak için yayıncılığa girdim. Bir nevi okur kazanmak, bir nevi insan ilişkilerini kitap sayesinde geliştirmek amacıyla bu işin içindeyim. Yayımladığımız kitapların satışı, birçok okur kazandığımızın göstergesi. Hiç eksilmedik, hep çoğaldık.”

Sonrasında da tarihe kalacak pek çok işe imza attı Aydın Ilgaz ve Çınar Yayınları.

Edebiyatımızın Koca Çınarı olarak anılan Rıfat Ilgaz için çocuk edebiyatı, öykü ve şiir dallarında ödüller verildi, belki de edebiyat tarihinin en büyük sempozyumu gerçekleştirildi. Cide’de doğduğu ev, Cide Belediyesi tarafından alınarak, aslına uygun olarak restore edilerek Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Evi adı verildi. Cide’de adına her yıl festival düzenleniyor. Cideli müzik öğretmeni Muharrem Baz tarafından Cide Rıfat Ilgaz Çocuk Korosu kuruldu. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Gökçebay’ın çabalarıyla Cide’de açılan MYO’ya Rıfat Ilgaz adının verilmesi Aydın Ilgaz’ı çocuklar gibi sevindirmişti. Aydın abi bütün bu işlerin gerçekleşmesi için elinden gelen her türlü çabayı gösterip, desteği vermişti.

Sakıncalı bir yazarın oğlu olmanın zorluklarını da yaşamıştır Aydın Ilgaz; “Lise yıllarında, babamın çok yakın dostu olan bazı öğretmenlerim beni gördüklerinde, kimsenin duymayacağı ve görmeyeceği şekilde selam vererek yanımdan geçerlerdi. Lise sonrası Amerika’da okumak için burs almıştım. Soyadım nedeniyle uzun süre pasaport verilmedi. Bu nedenle hazırlık dönemini kaçırmıştım. Yasaklı bir yazarın oğlu olmanın çok zorluklarını yaşadım. Bunlar tabii ki benim için yüksünecek, üzülecek şeyler olmadı. Onun oğlu olmaktan her zaman gurur duydum.”

O, Biraz da Rıfat Ilgaz Demekti

Oysa, Aydın Ilgaz’ı anlatmak için çıkmıştım yola. Aydın Ilgaz demek biraz da Rıfat Ilgaz demektir. Yaşamları pek çok noktada kesişmiştir. Hababam Sınıfı’nın yazılmasında emeği vardır. Öğrencisi olduğu Kabataş Lisesi’nde yaşadıklarının izleri vardır “Hababam Sınıfı”nda…

1940 yılında İstanbul’da doğan Aydın Ilgaz, Kabataş Lisesi’ni bitirdikten sonra kazandığı burs ile gittiği ABD’de Michigan State University’de okudu. Eğitiminin yanı sıra pek çok sosyal sorumluluk projesinde de yer aldı. Yaptığı çalışmalar nedeniyle Kızılderili şefi olan Ilgaz’a ‘Her Kim Ki Başkalarına Yardımı Seven’ anlamına gelen ‘Wiushi’ adı verildi. 1983 yılında Çınar Yayınları’nın kurarak babasının kitaplarını yayınlamaya başladı. Türk Hava Yolları, uçak bakım bölümünde çalıştı. On yedi sene süreyle Türk Sivil Havacılık ve Türk Hava Yolları adına Uluslararası Havacılık ve Teknik Yardımlaşma Grubu’nda daimi delege olarak görevlendirirdi. Ulusumuzu kongrelerde yurtdışında temsil etti. 1991 yılında seçildiği Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreterlik görevini iki dönem sürdürdü.

Rıfat Ilgaz’ın yaşam felsefesini daha çok kişiye ulaştırmak için, çağrıldığı her yere seve seve gitti. Anlatacağı çok şey vardı. Artık bizler O’nun sesi olacağız. Eşi Nilgün Abla, çocukları Kerem, Elif, Anıl, torunları, kız kardeşi Yıldız abla, yeğenleri, büyük ailesi, dostları, okurları, sevenleri…

Aydın abi, babasının en çok “Dört Mevsim” adlı şiirini sevdiğini söyler ve bulduğu her fırsatta da okurdu: “YÜZYIL’ımı dörde böldüm/Her bölümü bir mevsim/Biri kaldı, üçü gitti…/YAZ’ı gitti, GÜZ’ü gitti/Karlı, tipili KIŞ’ı gitti/Yemyeşil bir bahar kaldı!”

Rıfat Ilgaz ve Aydın Ilgaz’ın sıcaklığı yüreklerimizde!

https://www.birgun.net/haber/aydin-ilgaz-in-sicakligi-yureklerde-414615