Açıklama
Güneşin ışıl ışıl parladığı bir yaz sabahı Yıldız Hanım kaplumbağa gibi yavaş yavaş
merdivenleri tırmanıp evinin çatı katına çıktı. Yıllardır dokunmadığı tozlu kutuları
açtı. Varlığını bile unuttuğu, çocukluğunda elinden hiç düşürmediği atlası görünce
mutluluktan uçacaktı. Atlasının içine çizdiği resim bile silinmemişti: Balonla dünyayı
dolaşan bir çocuk. “Neden olmasın ki?” diye haykırdı.
Kıymet Ergöçen, okuru, tıpkı bir dondurma gibi bitmesini
istemeyeceği bir dünya seyahatine çıkarıyor.