Rıfat Ilgaz’ın biricik oğlu Aydın Ilgaz’ı kaybettik / Faruk Şüyün

Sevgili Aydın Ilgaz da gitti… 1980’lerin sonlarında tanışmıştık; Türkiye’nin önemli aydın ve yazarlarından Rıfat Ilgaz’ın biricik oğluydu. Bu kimliği onu sevmem için iyi bir nedendi, ama kısa bir sürede fark etmiştim ki öyle olmasaydı da onu severdim. Mesleği uçak mühendisliğiydi, babasına destek olmak için işten ayrılmış, 1983’te birlikte Çınar Yayınları’nı kurmuşlar onun kitaplarını basmaya başlamışlardı. Rıfat Ilgaz’ı sayesinde tanımıştım. Aydın’ın babasına hayran olunacak bir sevgisi vardı; hep onu konuşur onu anlatırdı. Keyifle dinler, çok şey öğrenirdim.

1991’in ortalarında bana, “bu sene babam 80 yaşında olacak, kutlama etkinlikleri yapmak istiyorum” dedi. Ben, Türkiye Yazarlar Sendikası için Karaca Tiyatrosu’nda “Ustalara Saygı” etkinlikleri düzenliyordum. Rıfat Ilgaz Usta’ya da saygı etkinliği yapmak, benim için bir onurdu. Aydın, sözlerine devam etti “İstanbul, Ankara, İzmir ve Kastamo­nu’da dört şehirde yapmalıyız etkinlikleri.”

O günkü konuşmamız, 11-19 Aralık 1991 tarihleri arasına planlayacağımız kutlamaların ilk adımı oldu. Ve o zamandan bugüne bizim yaptığımız gibi bir yazar için dokuz gün içinde dört farklı ilde kutlama programı gerçekleştirildiğini duymadım.

1991’in ikinci yarısında etkinlik nedeniyle neredeyse her gün birlikteydik. Projeyi oluşturduk: Rıfat Ilgaz’ın 80’inci Yaşını Kutlama Haftası 11 Aralık’ta İstanbul The Marmara Oteli’nde verilecek kokteylle başlaya­caktı. 17 Aralık’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılacak İstanbul etkinliğinde Tarık Akan, Oktay Akbal, Metin Akpınar, Zeki Alasya, İsa Çelik, Müjdat Gezen, Ahmet Gülhan, Doğan Hızlan, Fatmagül Ergün Keşkek, Yusuf Kurçenli, Teodor Malikiosis, Tevfik Melikov, Atilla Özkırımlı, Candan Sabuncu, İlyas Salman, İlhan Selçuk, Gülsen Tuncer, Erol Uras, Suzan Ustan, Ali Yalaz ile Devlet Opera ve Balesi sanatçıları sahne alacaklardı.

Ankara’da 13 Aralık’ta Kızılırmak Sineması’nda ger­çekleştirilecek programa Mehmet Atay, Asım Bezir­ci, İsa Çelik, Tomris Çetinel, Mustafa Ekmekçi, Muzaffer Erdost, Jülide Gülizar, Yekta Kara, Tevfik Melikov, Uğur Mumcu, Atilla Özkırımlı, Ömer Özgeç, İlyas Salman, Mümtaz Sevinç, Gülsen Tun­cer; 15 Aralık’ta İsmet İnönü Kültür Sanat Merkezi’ndeki İzmir etkinliğine Asım Bezirci, İsa Çelik, Konur Ertop, Alpay Kabacalı, Tevfik Melikov, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Gül­sen Tuncer, 9 Eylül Üniversi­tesi Tiyatro Bölümü oyuncu­ları, Devlet Opera ve Balesi sanatçıları; Kastamonu’da 19 Aralık’ta Belediye Salo­nu’nda gerçekleştirilecek saygı gecesine Asım Bezirci, Ko­nur Ertop, Ömer Özgeç, Ad­nan Özyalçıner, Sennur Se­zer, Gülsen Tuncer katılacaklardı. Ve hepsinde de Rıfat Ilgaz onur konuğu olacaktı.

Bu isimleri tek tek arayıp çoğunu Aydın’la birlikte ziyaret ederek davet etmiş, diğer şehirlere bizimle geleceklerin uçak bileti ve otellerini ayarlamıştık. Bale sanatçılarının kaymaması için zemine serilecek özel muşambalar, bale ayakkabıları altına sürecekleri reçineler, en az çeyrek kuyruk piyanolar 1991’in koşullarında o kadar kolay hallolmamıştı.

Rıfat Ilgaz’ın 80’inci Yaşını Kutlama Haftası programında yazarın ya­pıtlarından bazı bölümler sahnede sergilenecek, şiir­lerinden yapılmış besteler okunacak, yaşamını yansı­tan bir film gösterilecekti. Bu arada yazara, dizaynı Mengü Ertel tarafından hazırlanan anı plaketi verilecekti. Öte yandan Karikatürcüler Der­neği üyeleri de 24 Aralık’ta TÜYAP-Taksim’de yazarın karikatürlerinden oluşan bir sergi açacaklardı. Müthiş bir imeceydi…

Tabii ki hiçbir şey, masada konuştuğumuz gibi kolay olmadı. Kültür Bakanlığı, Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği, İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri, Kastamonu ve çevre ilçelerinin belediyeleri lojistik destek veriyorlardı, ama sonuçta Aydın’ın sınırlı bütçesi ile ilerliyorduk. O, hiç karamsarlığa düşmüyor, gıdım gıdım yol almamızdan yılmıyordu. Kararlıydı babası için bu etkinliği yapacaktı.

Aksilikler birbirini izliyor örneğin yoğun bir yağışta ofise giren yağmur suları bastırdığımız posterleri ıslatıyor, hepsini tek tek kurulayıp ütülüyorduk. Ya The Marmara Oteli’nin balo salonunu hiçbir ücret almadan ayırarak yüzlerce kişiyi ağırladığı açılış kokteylinde yağan müthiş kar?! İstanbul beyaza kesmiş, sessizleşmiş, yollar kapanmış, ama hocayı sevenler, bu hava koşullarında bile onu yalnız bırakmamış salonu tıklım tıklım doldurmuşlardı…

Öyle çok anıları var ki o yılların… Aydın bu anıları kitap yapalım diyordu… Gerçekten de sıkılmadan okunacak bir yapıt olurdu, bugüne kadar gerçekleşmedi. Müthiş bir arşivciydi mutlaka belgeler biriktirmiştir. Belki ardından çıkacak kitaplardan birisi olur…

O tarihten bu yana Aydın’la, sevgili eşi Nilgün’le dostluğumuz hiç kesilmedi. Kitap fuarlarının mihenk taşıydılar. En kötü ihtimal oralarda görüşüyor, uzun uzun sohbet ediyorduk…

13 yıl boyunca düzenlediğim Ustalara Saygı etkinlikleri kapsamında 2006’de bir kez daha Aydın’la el ele verip çalıştık. Cihan Demirci, Ahmet Gülhan, İlhan Selçuk, Tahsin Yücel, Ruhi Su Dostlar Korosu Rıfat Ilgaz’a Saygı etkinliğinde sahne alanlar arasındaydı. Gecenin son konuşmacısı Aydın’dı. Bizleri çok duygulandıran, sesinin sıkça titrediği bir konuşma yapmıştı sevgili babası için. Birinci elden bir şahit olarak onun ne denli çileler, acılar çektiğini aktarmış, şiirlerinden örnekler okumuştu

Aydın Ilgaz’ı yeni kaybettik. Ocak ayında Rıfat Ilgaz aramızdan ayrılalı tam 30 yıl olacak. Ben, 13 Ocak’ta çıkacak “kitap” dergimizde 32 yıl önceki Rıfat Ilgaz’a Saygı Haftası’nı daha ayrıntılı anlatıp Aydın’a oradan da selam göndereceğim, seni hiç unutmayacağım Aydın…